3 kuşaktır süre gelen halıcılık tecrübesi ile sektörde adından söz ettiren Evrama, Marco Polo halı markası ile bir yolculuğa başladı. Kendilerini “iflah olmaz halı sevdalıları” olarak tanımlayan ve tüketicilerin beklentilerinin farkında olduklarını belirten Evrama Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Halil İbrahim Şahbaz Desen Life dergisine özel verdiği röportajda Marco Polo Halı’ya dair merak edilenleri yanıtladı.
“Marco Polo dünyanın en ünlü kaşif ve gezginlerinden. Seyahatlerini anlattığı kitabında yazdıkları, yani gördüğü şehirler, öğrendiği teknolojiler ve anlattığı sanat pek çok kişiye inanılmaz gelse de, Asya kültürü hakkında hiç bir bilgisi olmayan Avrupalı’lara var olanın ötesinde bir vizyon sunmuştu.
Biz de yenilikler peşindeyiz, Marco Polo’nun İpekyolu yolculuğundan ilhamla, hayallerimizi gerçekleştirebilmek için bir yolculuğa başladık ve markamıza bu büyük gezginin adını verdik.”
EVRAMA sektörde gücü olan bir marka olarak dikkat çekiyor. Halı sektörüne de bu güçle yeni bir marka sundunuz. Marco Polo markası ile halı sektöründe faaliyetiniz ne zaman başladı? Ne tarz halılar üretiyorsunuz?
Güçlü bir kurumsal yapı vizyonuyla kurduğumuz Evrama Mağazacılık’ın arkasında, 50 yıl ve üç kuşaktır süre gelen halıcılık tecrübemiz ve bilgi birikimlerimiz var.
Sektöre yön verme, trendleri belirleme iddiasıyla oluşturduğumuz Marco Polo Halı markamız ile yolculuğumuz ise yeni başladı. Bir yandan 2018 koleksiyonumuza son rötuşları yaparken, diğer yandan markaya özel dağıtım kanallarının organizasyonunu planlıyoruz.
Marco Polo Halı olarak ne kadarlık bir üretim hacminiz var? İstihdamınız ve üretim kapasiteniz ile ilgili bilgi verir misiniz?
Dünyanın en önemli üreticileri ile yapmış olduğumuz işbirliği çerçevesinde, üretimde en geçerli sistem olan, tasarla – ürettir prensibini benimsediğimiz için milyonlarca metre kare üretim kapasitesine sahibiz ve binlerce kişiye istihdam yaratmış durumdayız.
İç ve dış piyasada Marco Polo Halı nerelere ulaşıyor? Bayilik yapılanmanız hakkında bilgi verir misiniz?
Pierre Cardin Halı, Atlas Halı Bölge Müdürlükleri ve Marco Polo Halı markamız ile birlikte yaklaşık 700 bayiden oluşan dağıtım ağımız ile toptanda, Halımanya, Halıbank ve Türkiye genelindeki 23 mağazamız ile perakendede faaliyet gösteriyoruz… Mağaza sayımız gün geçtikçe artıyor. 2018 yılının ilk yarısında tamamen yeni markamıza yani Marco Polo Halı’ya özel satış mağazalarımızı da hizmete açmış olacağız.
İhracata gelecek olursak; ihracatınız üretiminizin yüzde kaçını oluşturuyor? Hangi pazarlara ihracat yapıyorsunuz?
Başta Avrupa, Türki Cumhuriyetler ve Orta Doğu pazarı olmak üzere sürekli artan bir ihracat talebi var. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için ekibimizi sürekli genişletiyor, yeni markamız ile birlikte koleksiyonlarımızı çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Dünyanın önemli halı üreticileri ile iş birliği çalışmalarımız var ama detayı şimdilik sürpriz olsun.
Ürünlerin üretim noktasında ve hammadde temininde nelere dikkat ediyorsunuz?
Ürünlerimizin kalite standardını koruması bizim için çok önemli. Çünkü hem markamıza hem de ürünlerimizi beğenisine sunduğumuz son kullanıcıya karşı sorumluluklarımız var. Bu yüzden hem üretim partnerlerimiz hem de tedarikçilerimizin seçiminde son derece özenli davranıyoruz. Dokumada kullanılan iplikler, renklendirmede kullanılan boyalar, uygulanan kimyasallar gibi halıyı oluşturan tüm elemanların insan sağlığına duyarlı ve en iyi kalite olmasına dikkat ediyoruz.
Sektöre ne tür yenilikler sunuyorsunuz? Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?
Yarım asırlık ticaret tecrübesine sahip iflah olmaz halı sevdalıları olduğumuz için, tüketicinin beklentilerinin farkındayız. Hayatı kolaylaştıran ve yaşanılabilir kılan her fikir bizim için AR-GE konusudur. Koleksiyonumuzda toz tutmayan, yumuşak tuşeli, antistatik özelliği ile yorgunluk giderici, güç tutuşurluk özelliği ile güvenli, antibakteriyel özellikleriyle sağlıklı organik ürünler de bulunuyor.
2018 kreasyonunuzdan bahseder misiniz? Yeni koleksiyonda ana tema nedir?
Koleksiyondan önce markamızdan bahsetmek isterim. Biliyorsunuz Marco Polo dünyanın en ünlü kaşif ve gezginlerinden. Seyahatlerini anlattığı kitabında yazdıkları, yani gördüğü şehirler, öğrendiği teknolojiler ve anlattığı sanat pek çok kişiye inanılmaz gelse de, Asya kültürü hakkında hiç bir bilgisi olmayan Avrupalı’lara var olanın ötesinde bir vizyon sunmuştu.
Biz de yenilikler peşindeyiz, Marco Polo’nun İpekyolu yolculuğundan ilhamla, hayallerimizi gerçekleştirebilmek için bir yolculuğa başladık ve markamıza bu büyük gezginin adını verdik.
Halılar dekorasyonun kilit parçaları. Doğru seçilmiş bir halıyla yapılan şık bir dokunuş mekanın tüm havasını değiştirebilir. Bu yüzden mobilyalarınızla uyumlu, tarzınızı tamamlayacak en doğru halıyı seçmek özenle verilmesi gereken zor bir karar. Koleksiyonumuzu hazırlarken zoru keyfe dönüştürmeyi hedefledik. Çok çeşitli ve birbirinden farklı temalar hazırladık ve bu temaları hazırlarken tasarımcılarımızı özgür bıraktık.
Örneğin; bir kalitemizde Anadolu’nun eşsiz motiflerini evlerimize taşırken, bir başka kalitemiz eski bir sokaktaki kaldırım taşlarından esinlenerek oluşturulmuş.
Tasarımlarınızda (ürünlerinizde) özellikle ön plana çıkardığınız özellikler nelerdir?
En can alıcı noktası olarak, ev modasının dünya çapındaki trendlerini takip ediyoruz.
Hem tüketici hem üretici bazlı düşünecek olursak; Türkiye’de halıya bakış açısı nasıl?
Halı ve kilim üreticiliği Türk milletinin en önemli tarihsel zenginliklerinden… Atalarımız zor iklim şartlarında, göçebe bir yaşam sürdüklerinden, halılar, kolay taşınabilir ve koyulduğu zemini yaşanabilir kılmaları sebebiyle toplumsal hayatta çok önemli yer tutarmış. Hatta halıyı insanlığa armağan edenin biz Türkler olduğunu söyleyebiliriz.
Bu özelliğimizden dolayı, Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin uğrak noktalarından biri halı atölyeleri. Anadolu ve Osmanlı’ya özgü motiflerle dokunmuş el halıları çok özel ve değerlidir.
Tarihsel önemini, dünyadaki popülerliğini göz önünde bulundurursak, üretici boyutunda halıcılığa gerekli önemi vermediğimizi düşünüyorum. Tasarımcısı, üreticisi, yatırımcısı, sektörün tüm paydaşları ile modern halıcılıkta daha fazla söz sahibi olabiliriz.
Tüketici açısından bakacak olursak, halı sevgisi genlerimizde var… Yeniye, güzele, farklıya ilgi her zaman tatmin edici boyutta olmuştur.
Halı sektöründe yaşanan sıkıntılar nelerdir? Özellikle eğitim ve yatırım konusunda neler söylemek istersiniz?
Türkiye’de hemen hemen tüm sektörlerin sorunu aynı; Eğitim. Çok genç, çok dinamik bir ülkeyiz ancak bu genç nesli üreten, yaratan bireyler haline dönüştürme kısmında sorunlarımız var. Gençlerimizi hem doğru branşlara yönlendirip, meslek sahibi yapamıyoruz hem de onların ihtiyaçlarını karşılayacak kalifiye eğitmenler yetiştiremiyoruz…
Size göre Türk halı üreticisini dünya sahnesinde rakiplerinden ayrıştıran en önemli faktör nedir?
Zengin bir halı kültürü ve dokumacılık geçmişine sahip olmak.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
En başta söylediğimi, söyleşimizin sonunda da dile getirmek istiyorum… Bizler halıyı çok seviyoruz ve yarım asırdır halıcılık yapıyoruz… Marco Polo Halı markamızın oluşum sürecindeki en büyük motivasyon sevgimiz. İnanıyoruz ve umuyoruz ki, Marco Polo Halı markamız sektörümüz genelinde ve tüketici özelinde beğeniyle karşılanacak, saygı ile anılacak, sevilecek.
Bu güzel röportaj için Marco Polo Halı ailesi olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz ve yayın hayatınızda başarılar diliyoruz.