Dünyada adını Türk markası olarak duyuran ilk ürün olan Hereke halısı, Türk kültürünün en büyük mirasları arasında yer alıyor. Metrekarede yaklaşık 1 milyon çift düğüm ile dünyanın en ince halısı olma özelliği taşıyan Herek halısında her bir motifin anlamı var. Örneğin tavus kuşu ruhu, ejderha nefsi, lale sevgi ve barışı, sümbül mutluluğu ve aşkı, yabani gül hasreti, karanfil ise sadakati simgeliyor.
Türk kültürünü ve geleneklerini yansıtan bu eşsiz sanat eserleri hem folklorik hem de ekonomik değere sahip bu eşsiz halıların tarihsel gelişimine gelin birlikte göz atalım.
Tarihsel Gelişim
Hereke Dokuma Fabrikası, Ohannes ve Bogos Dadyan kardeşler tarafından 1845 yılında kurulmuş ve Osmanlı Devleti’nin ilk özel dokuma fabrikası olarak üretime başlamıştır. Bu fabrika, Sanayi Devrimi’nin Osmanlı’daki ilk yansımalarından olup ileriki yıllarda devlet, tesisin mülkiyetini üzerine almıştır. Önceleri bez ve ipekli kumaş üretilen bu merkezde 1891 yılında 100 adet tezgâh kurulmuş ve halı üretimine geçilmiştir. Halı üretim sürecinde faydalanmak amacıyla Gördes, Sivas ve Demirci’den buraya ustalar getirtilmiştir.
Daha sonra Padişah Abdülmecit’in emriyle Dolmabahçe Sarayı’nın bahçesinde Hereke Dokumahanesi kurulmuş ve burada da halı üretimine başlanmıştır. Dokumahanede sadece saray için üretim yapılmış olup Dolmabahçe ve Yıldız Sarayları’ndaki tüm halılar Hereke halısıdır.
1894 yılında Alman İmparatoru II. Kaiser Wilhelm Hereke’yi ziyaret etmiş ve yanında getirdiği kimyasal boyaları buradaki dokuma fabrikasına hediye etmiştir. Bu tarihten itibaren Hereke halılarında kullanılan boyaların niteliği değişmeye başlamıştır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında duraklamaya giren Hereke halısı üretimi 1950’lerde yeniden ivme kazanmıştır. Bu arada Hereke’deki fabrika 1933’te Sümerbank’a devredilmiş, 1995’te ise TBMM Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı’na bağlanmıştır. Şu anda bu fabrika hem müze hem de üretim tesisi olarak hizmet vermektedir. Ayrıca bazı Hereke halıları, az sayıda olmakla birlikte, Isparta ve Diyarbakır’da da üretilmektedir.
Hereke halısı sektörü 1980’lerde zirve noktasına ulaşmıştır. Ancak 1990’larda yurt dışında dokunan kalitesiz halıların Hereke halısı adıyla piyasaya sürülmesi sonucu sektörde gerileme yaşanmıştır. Ayrıca üreticilerin modern pazarlama metotlarına uyum sağlayamamaları ve Türkiye’de ipek üretiminde yaşanan durgunluk Hereke halısı sektörünü olumsuz yönde etkilemiştir. 1980’lerde yıllık 70 milyon dolar olan Hereke halısı ihracatı 1990’larda yıllık 20 milyon dolara düşmüştür.
Metrekarede Yaklaşık 1 Milyon Çift Düğüm İle Dünyanın En İnce Halısı
Hereke halıları oldukça sık dokunurlar. Bu sebeple desenleri ayrıntılıdır. Bu halılar “Gördes Düğümü” de denen “Türk Düğümü”yle dokunur ve İran halılarına göre daha dayanıklıdır. Santimetrekareye düşen düğüm sayısı son derece yüksektir.
Hereke halıları yün, yün ipek ve ipek olarak üç çeşittir. Ama çoğunlukla ipekten üretilir. Üretimde kullanılan ipek birinci sınıf olup tamamen doğaldır ve Bursa’dan getirtilmektedir.
Bir Hereke halısı yaklaşık bir yılda dokunmaktadır ve metrekaresinde 1 milyon çift düğüm bulunmaktadır. Bazen halının tamamlanması çok daha uzun süre alabilmektedir. Sıradan bir Anadolu el halısında santimetrekarede 5 düğüm varken Hereke yün halıda 36 düğüm, Hereke ipek halıda ise 100 düğüm bulunmaktadır. Bazı halılarda düğüm sayısı 400’ü geçebilmektedir.
Hereke halısı dünyanın en ince halısıdır. Türk Düğümü de denen çift düğüm tekniği kullanıldığı için aynı zamanda dünyanın en sağlam halılarındandır. Biri ince biri kalın olmak üzere çift atkı takma işlemi uygulanır ve kesim elde yapılır. Bu halılar %100 el yapımıdır ve üretildikleri tezgâhların düzenekleri diğer halı tezgâhlarından farklıdır.
Hereke halısının desenleri son derece özgündür. Saray nakkaşlarının kendilerine has tasarımları dikkat çekicidir. En bilinen Hereke deseni “Yedi Dağın Çiçeği”dir. Ayrıca çiçek motiflerinin yanında hatailer ve rumiler de kullanılmıştır. Başlıca desenler binbir çiçek, kır çiçeği, erik dalı, asmalı lale, Zümrüdü Anka, lalezar, Sultanahmet, polonez, kristal, gülseri, gülendam, makber, kuşlu, Dağıstan, firuze, bahçesaray, badegül, köşk, şölen, Dolmabahçe, buket, Çeşm-i Bülbül, lalezar, karpuzlu ve Kafkas’tır. Toplamda 200’den fazla çiçek motifi kullanılmaktadır. Ayrıca Arapça harflerle yazılmış birtakım yazılara ve hayvan motiflerine de rastlanılabilmektedir.
Hereke halılarında zemin çoğunlukla bordo, lacivert ve kırmızıyken motiflerde sarı, pembe, turuncu ve mavi kullanılmaktadır.
İlk üretilen Hereke halıları sık dokunmamıştır ve genellikle kaba halılardır. Ayrıca ülkenin değişik yerlerinden gelen sanatçılar tarafından tasarlandıkları için farklı yörelerin desenleri kullanılmıştır. Bu halılarda köşeli desenler ve büyük motifler hâkimdir. Hayvan figürleri bulunmamaktadır.
Hereke halısı boyutlarına göre küçük yastık, yastık, seccade, karyola ve kelle gibi değişik isimlerle adlandırılır. Bu halılar sadece yere serilmemekte ayrıca duvara asılarak dekoratif amaçlı olarak da değerlendirilmektedir. İyi korunmuş bir Hereke halısı onlarca yıl boyunca kullanılabilmektedir. Hereke halısını temizlerken özenli olmak gerekmektedir. Halı, beyaz sabun veya Arap sabunu kullanılarak soğuk suyla temizlenmelidir. Farklı kimyasalların kullanılması halının yıpranmasına neden olabilecektir.
Çin Yapımı Taklit Hereke Halıları
Hereke Belediyesi’nin lağvedilmesinin ardından Çinliler, kendi ülkelerinde dev bir Hereke Sanayi Bölgesi kurmuşlardır. 2008’de çıkan Belediyeler Kanunu’yla Hereke Belediyesi kapatılınca Çinliler bu ismi kullanarak üretime başlamışlardır. Şu anda bu sanayi bölgesinde üretilen Çin yapımı halılara Hereke etiketi yapıştırılmaktadır.
Çin’de Hereke halıları makinede üretilmekte ve gerçek ipek kullanılmamaktadır. Bu halıların kaliteleri oldukça düşüktür. Çinlilerin yaptığı bu üretim neticesinde hem tüketici kandırılmakta hem de haksız rekabet yaşanmaktadır. Çinliler desenleri kopyalamakta ancak kaliteyi kopyalayamamaktadır. Hereke.com internet adresi ise uzun uğraşlar sonunda Hereke Halıcılar Derneği tarafından Çinli internet tüccarlarından satın alınmıştır.
Hereke, ipek üretimi yapılan Bursa’ya yakın olduğundan dolayı halıcılık için gerekli şartlar bu kasabada kendiliğinden oluşmuştur. Ayrıca Hereke’nin İstanbul’a yani Osmanlı sarayına yakın olması da halıcılığın gelişimini olumlu yönde etkileyen bir başka faktördür.
Hereke halılarının ekonomik olduğu kadar kültürel ve sanatsal boyutu da vardır. Bu halılar Türk kültürünün taşıyıcısı olma nitelikleriyle dünya çapında büyük ilgi görmektedir. Her sene pek çok orijinal Hereke halısı yurt dışındaki halı meraklılarına satılmaktadır. Hereke halısının en çok ihraç edildiği yerler Avrupa ülkeleri, ABD ve Japonya’dır.
Ne var ki bu halıların üretiminde geçmişe göre azalma söz konusudur. Pek çok uzman, Hereke halısı üretiminin geleceğiyle ilgili kaygı duymaktadır. Örneğin eskiden Hereke’de evlerde de dokuma yapılmaktayken artık sadece dokuma fabrikasında üretim yapılmaktadır. Bu noktada hem özel firmalara hem de devlete Hereke halısının korunması açısından büyük görevler düşmektedir. Hem kültürel hem de ekonomik değeri olan ve Türk folklorunun izlerini taşıyan bu eşsiz halıların üretiminin yeniden ivme kazanması için gerek ulusal gerekse uluslararası ölçekte çalışmalar yürütmek gerektiği açıktır. Hereke halısına sahip çıkmak aynı zamanda kendi tarihimize ve kültürümüze de sahip çıkmak anlamına gelmektedir.